İlk Radyo Sesi Erbaa caddelerinin köşe başlarında yanan gaz lambaları ve fanusların yerini elektrik direklerindeki lambalara bırakması ile, birçok yenilik de ardı ardına gelmeye başlar . İlk radyo sesinin duyulması da bu yeniliklerden biridir.. Bu gün dünyanın birçok yerinde yaşanan büyük savaşları canlı yayınlarla seyretmekteyiz. Fakat bundan doksan yıl önce Erbaa'da radyo sesi henüz duyulmamıştı. Tüfekçi subayı Ahmet Üsteğmen el yapımı bir radyo ile Erbaa'lıları radyo ile tanıştırır.Haberleşmenin telgraflarla sağlandığı bu zamanda henüz İstanbul ve Ankara radyoları da kurulmamıştır. El yapımı radyo kasaba merkezindeki bir davun ağacının üzerine konulur. Radyo sesinin herkes tarafından duyulabilmesi için gramofondakine benzer bir boru el yapımı radyoya mante edilir. Kasaba anons sistemi o tarihlerde olmadığı için tellallar çıkar.Radyo yayınının dinleneceğini sokak sokak gezerek kasaba halkına duyururlar. Halk kasaba merkezindeki davun ağacının etrafında toplanıp radyodan çıkacak sesi beklemeye başlar. Radyodan önce cızırtılar gelir . Sonra kısa dalgada hafif hafif arap radyolarının o günün tabiriyle "yalel" sesleri duyulmaya başlar. Erbaa halkı hayretler içerisinde birbirlerine bakar ve şu şekilde fısıldaşırlar. "Galiba gaibten sesler geliytor"
Hello, my name is Jack Sparrow. I'm a 50 year old self-employed Pirate from the Caribbean.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder