TARİHTE ARAPGİR - Yedinci Gün

Güncel haber sitesi,son dakika haberlerinden haberiniz olsun

Son Dakika Haberleri

10 Ekim 2014 Cuma

TARİHTE ARAPGİR

TARİHTE ARAPGİR : Çok eski bir tarihi geçmişe sahip olan Arapgir, Malatya ili ile yaşıt denecek kadar eskidir. Şehrin M.Ö. 1200 yıllarında kurulduğu ve ilk yerilerinin Muşkiler olduğu bilinmektedir. M.Ö. 853 yılında Arapgir Asur Egemenliği altına girer ve Asur Devletine vergi öder. Daha sonra bölgeye Urartular hakim olur. Bu dönemde Malatya halkının çoğu Mezopotamya’ ya sürülür. M.Ö. 612 tarihinden sonra Arapgir İran (Met) Devletinin egemenliği altına girer. Bu durum İskender’ in Anadoluya girdiği 330 yılına kadar sürer. M.Ö. 44 yıllarında Doğu Anadolu Romalıların eline geçmiştir. Yörenin İslam egemenliğine geçmesi Emevi komutanı Davut Bin Süleyman’ ın sayesinde olur. (M.S. 717) Daha sonraları bölge önce Danişmentlilerin eline, 1178 yılında Selçuklu Devletinin eline geçer, Selçuklu Sultanlığının bir Sancağı olur. Selçukluların Moğollara Kösedağı savaşında yenilmesiyle Arapgir Moğolluların eline geçer. Anadolu Beyliklerinin kurulmaya başladığı dönemde Arapgir önce Karakoyunluların, daha sonra Akkoyunluların eline geçer. 1515 çaldıran Savaşından sonra Osmanlı Devletinin egemenliğine girer, Sivas eyaletinin yedi sancağından birisi olur. 1834 yılında Şark Eyaletlerinin ıslahına ve devlet nüfuzunun tesisine yetkili Sivas Valiliğine tayin edilen Mehmet Reşit Paşa Harput’ u eyalet ve Ordu Merkezi haline getirmiş, bu arada Arapgir’ i de Kaza haline getirerek Elazığ’ a bağlamıştır. Bu dönemde yolların kavşak noktasında bulunması, tüccarların girişken ve çalışkan olması sonucu Arapgir Doğu Anadolu’ nun ticaret ve sanat merkezi olmuştur. (Resim ..2… osmanpaşa camisi) Arapgir tarihi gelişimi içinde kronolojik olarak şu medeniyetlerin etkisi altında kalmıştır : Protohititler, Hititler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, İslam Uygarlıkları, Anadolu Selçukluları, Anadolu Beylikleri ve Osmanlı dönemini idrak ederek günümüze kadar gelmiştir. Asurlular Dönemi (M:Ö. 852) Medler Dönemi ( M.Ö. 612) 2. Asurlular Dönemi (M.Ö. 330) Romalılar Dönemi ( M.Ö. 44) Emeviler Dönemi ( M.S. 717) 6) Bizanslılar Dönemi 933 Selçuklular Dönemi 1071 Osmanlılar Dönemi 1514 Anadolu Beylikleri döneminde önce Karakoyunluların, daha sonra Akkoyunluların, eline geçen Arapgir, 1514 Çaldıran Savaşı’ ndan sonra Osmanlı Devleti’nin egemenliğine girer. 1518 yılında tutulan ilk Osmanlı Tahrır defterinde Diyarbakır Eyaletinin 12 sancağından 10. sırasında Arapgir görülmektedir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılmış olan Kanunname-i Süleymani’ de Rum Beylerbeyliği (Sivas) Eyaleti’ nin 7 sancağından birinin Arapgir olduğu görülmektedir. Kaynaklara göre 1540 tarihinde Arapgir Sivas Eyaletine bağlanmıştır. 1846 tarihli devlet salnamesine göre, Arapgir Livası 1834 tarihinden itibaren Harput (Elazığ) Eyaletine bağlı olarak gösterilmektedir. 1927 tarihli tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesinde ise Arapgir, Malatya vilayetine bağlı bir ilçe merkezi olarak görülmektedir. 19. Yüzyılda, Trabzon-Halep transit yolu üzerinde yer alması, tüccarların girişken ve çalışkan olması, “Manusa” kumaşı yapan el tezgahlarının yaygınlığı nedeniyle Arapgir önemli bir ticaret ve sanat şehridir. Bu dönemde nüfusun Malatya, Harput ve Diyarbakır’ dan fazla olduğu sanılmaktadır. Bu durum I. Dünya Savaşı’ na kadar devam etmiştir. Savaştan sonra, tüccarların İstanbul, İzmir gibi büyük kentlere göç etmesi, Arapgir’ in besleme havzası olan Irak ve Suriye’ nin elden çıkması sonucu Arapgir giderek küçülmüştür. ARAPGİR ADINI NEREDEN ALIYOR Arapgir’ in adı birçok kaynakta Daskousa-Dascousa-Daskuza olarak geçmektedir. İsmail Hamdi Denişmend eserlerinde Arapgir’i “ ARAPKA-ARAPÇA-ARABRAKES” diye vermekte. Bizans kaynaklarında ARABRAKES diye gecmektedir. 1- Arapgir ismi eski Arapça yazı ile “Ayın,Rı,Be,Kef,Ye-ı ve Rı” harfleriyle yazılmaktadır. Bu harflerle yazılan Arapgir, “Arapger, Arapker, Arapkir, Arapgir” şeklinde okunabilmiştir. Latin alfabesi ile transkript edildiğinde, biz bunu ARAPGİR diye okumaktayız. 2- Evliya Çelebiye göre, zamanı kadimdeki banisi belli değildir. Muhammed yedi yaşında iken Arap Hatemi Ta’i Nuşirevan derdinden bizar olarak Mekke’ ye gelmiş ve Abdulmuttalip ile görüşmüş onların izni ile Arapgir’ e gelip mesken edinmiştir. Ceri sahibi olup, Nuşirevana gelüp, bu şehri aldığı malü ganimle mamur etmiştir. İşte Arap Hatemi Ta’ inin adına göre bu memleketin adı Arapgir kalmıştır. 3- Başka bir Hikaye, Arapgir denilmesinin sebebi, Süleyman Şah’ın kaleye su yolundan 40 Arap cengaveriyle geldiği esnada, kalenin kalabalığını gören Araplar hayretle bakarken “Arap ne duruyorsun gir” demeleri üzerine ARAPGİR ismi verilmiştir. Asker tutan anlamında olan “ergit” den mütevellit Arapgir denilmektedir. 4- Asur Kralı Sargon’ un Malatya civarında hakimiyet kurmak istediği, bunun için bu bölgede 8 adet kale yaptırdığı, bu fütuhatta engel olmak isteyen Arapgir halkını Aşağı Mezopotamya’ ya sürdüğü, oradan getirdiği Arap ahaliyi de Arapgir’e yerleştirdiği, bundan sonra Arapger dendiği, ses düşmesi ile Arapgir olduğunu belirten kaynaklar da vardır. 5- Bazı kaynaklarda da, Arapgir “Narin Kale-Nazik Kale” diye belirtilmekte, bunun “AR,Ab,Ger” olarak “ye,iç,keyfine bak” anlamına geldiğini, Arapgir isminin bu anlamda kullanıldığı belirtilmektedir. 6- Bir başka kaynak Arapgir’ in Darapgir kelimesinden türediğini belirterek; “Darap” bir hükümdar adı “Kir” de “işlediği-yaptığı” anlamına geldiğine göre, şehri kuran Darap ismindeki hükümdar olduğu, Arapgir “Arapkir” isminin de buradan geldiğini belirtmektedir. 7- 9. Yüzyıl başlarında Bizans hakimiyeti altında bulunan Arapgir, Melikşah zamanında Selçuklu Hakimiyeti altına alınmıştır. “Melikşah buranın alınması için Arap Mehmet denilen bir komutan ile Cihanşah’ı memur eder. Bunlardan Cihanşah şimdiki Cihangir denilen yerde şehit olur. Arap Mehmet ise uzun bir kuşatmadan sonra şehri ele geçirir. Bu olaya izafeten buraya Arapgir ismi verilir” diyen kaynaklar da vardır Diyarbakır, Malatya ve Harput’ un nüfusu 10-15 bin kişi iken Arapgir 50 Bin nüfusu ile İç ve Doğu Anadolu’ nun en kalabalık şehri haline gelmiştir. Bu durum 1. Dünya Savaşına kadar devam etmiştir. Bu tarihten sonra savaşın etkisi ile büyük tüccarların İstanbul, İzmir gibi önemli yerleşim yerlerine göç etmesi, Arapgir’ in beslenme havzası olan Irak ve Suriye’ nin Osmanlı topraklarının elinden çıkması neticesinde ilçe bugün 12.000. nüfuslu küçük bir yerleşim haline gelmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Post Bottom Ad

Pages